İspir Medya

Belediye yetkilileri, İHA’nın haberinde ileri sürülen “Belediye AFAD’ın izni olmadan ve zemin etüdü yapılmadan çalışma yaptı” iddiasının tamamen asılsız olduğunu vurgulayarak, konunun kamuoyuna yanlış aktarıldığını belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İHA’nın gündeme taşıdığı iddialar, devletin resmi kayıtları ve yıllardır hazırlanmış bilimsel raporlarla taban tabana çelişmektedir. Bu bölgenin heyelan riski, sadece bugün ortaya çıkmış bir durum değildir. 1979, 1982, 1988 ve 1993 tarihli dört ayrı resmi heyelan etüt raporunda bölgenin ‘aktif heyelan sahası’ olduğu açıkça belirtilmiştir. 1986 tarihli jeolojik raporda alanın iskâna kapatılması gerektiği net şekilde yazılmıştır. Yine İller Bankası’nın 1979 imar planında bu alan ‘tamamı sakıncalı saha’ olarak kayıtlara geçmiştir. 2004 yılında, geçmişte park olarak bırakılan bu bölgenin jeolojik etüt yapılmadan imara açılması, riskin başlangıç noktasını oluşturmuştur. Bütün bu gerçekler ortadayken, İspir Belediyesi’ni hedef göstermek hangi vicdana ve hangi gazetecilik anlayışına sığmaktadır?”

Gerçekler Raporlarla Ortada

Belediye, İHA’nın görmezden geldiği resmi belgeleri kamuoyuna hatırlattı:

• 1979, 1982, 1988 ve 1993 tarihli dört ayrı resmi heyelan etüt raporu, bu bölgenin aktif heyelan sahası olduğunu açıkça göstermektedir.

• 1986 tarihli jeolojik rapor, alanın iskâna tamamen kapatılması gerektiğini belirtmiştir.

• İller Bankası’nın 1979 imar planında söz konusu alan “tamamı sakıncalı saha” olarak kayıtlara geçmiştir.

• 2004 yılında ise hiçbir jeolojik etüt yapılmadan, geçmişte park alanı olarak bırakılan bu bölge imara açılmış, riskin başlangıcı burada doğmuştur.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Ortada onlarca resmi rapor, bilimsel veri ve yıllardır teyit edilen riskler vardır. Bütün bu gerçekler görmezden gelinip belediyemiz hedef alınmıştır. Bu, halkı kandırmaya yönelik bir çarpıtmadır.”

Belediye açıklamasında, yapılan müdahalenin bilinçsiz bir kazı faaliyeti değil, vatandaşların can güvenliğini sağlamak amacıyla risk azaltmaya yönelik bir çalışma olduğunun altı çizildi. “Vatandaşlarımızın can güvenliği tehlikedeyken, kurumlar arası resmi yazışmalarda riskler teyit edilmişken, belediyemizin müdahalesini ‘heyelanı tetikledi’ şeklinde lanse etmek, gerçekle bağdaşmadığı gibi açıkça çarpıtmadır” denildi.

İspir Belediyesi, İHA’ya doğrudan sorular da yöneltti:

• 1979’dan bu yana devletin resmi kayıtlarında ‘aktif heyelan bölgesi’ olarak geçen bu alan hakkında hiç mi araştırma yapmadınız?

• Vatandaşların can güvenliği için yapılan müdahaleyi neden çarpıttınız?

• Belediyeyi hedef alırken aynı süreçte sahada çalışan AFAD, DSİ, Karayolları, Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve üniversite hocalarını da mı “sorumsuz” ilan ediyorsunuz?

• Bu haber bilgi eksikliğinin mi, yoksa belediyemize karşı duyulan kasıtlı husumetin mi ürünüdür?

Açıklamada, İHA’nın ya konuyu bilmeden haber yaptığı ya da bilinçli olarak kamuoyunu yanıltmaya çalıştığı vurgulandı. “Her iki ihtimal de vahimdir. Eğer konuya vakıf değilseniz bu sorumsuzluktur, eğer bilerek çarpıtıyorsanız bu da kötü niyettir. Bu haber gazetecilik değil, açıkça kara propagandadır” ifadeleri kullanıldı.

Son olarak İspir Belediyesi, vatandaşlara çağrıda bulunarak, “Belediyemiz devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte süreci yakından takip etmekte, vatandaşlarımızın can güvenliği için gece gündüz çalışmaktadır. Hemşehrilerimiz şunu bilsin: Asılsız haberlere itibar etmeyin. Belediyemiz, AFAD, DSİ, Karayolları ve tüm ilgili kurumlarla koordineli şekilde bu krizi aşmak için sahadadır. Karalama kampanyaları ne bizi yolumuzdan alabilir ne de hizmet azmimizi azaltabilir” açıklamasında bulundu.